- Everest Base Camp Trekking Yolculuk Hazırlıkları
- Everest Base Camp Yürüyüş Bütçesi
- Everest Base Camp Trekking Çantamızda Neler Var?
- Everest Base Camp Yürüyüşü 1. Gün – Lukla > Benkar
- Everest Base Camp Yürüyüşü 2.Gün – Benkar > Namche Bazar
- Everest Base Camp Yürüyüşü 3. Gün: Namche Bazar Aklimatizasyon
- Everest Base Camp Yürüyüşü Etaplar
- Everest Base Camp Yürüyüşü 4. Gün: Namche Bazar – Tengboche
- Everest Base Camp Yürüyüşü 5. Gün: Tengboche – Dingboche
Himalayalar’daki ilk gecemizde kaldığımız yer yürüyüş rotasının hemen yanında olunca, sabah erkenden yük taşıyan hayvanların boynundaki çanların sesi ve hamalların portatif radyoları ile sürekli dinlediği müziklerin sesi ile uyandık. Hava yine çok açık olduğu için helikopterler de tam anlamıyla “vızır vızır” gelip gidiyordu vadi boyunca. Pansiyonda tek kalanlar biz olduğumuz için, sabah kahvaltı beklerken vakit kaybetmemek adına, kahvaltı siparişlerimizi akşamdan vermiştik. Hazırlanıp kahvaltı yaptıktan sonra, ikinci gün saat 8:00 gibi yürüyüşe başladık.

Oldukça serin bir havada başladığımız yürüyüş, bir süre nehir kenarından devam etti ve yol boyunca sayısız şelalenin yanından ve irili-ufaklı bir çok asma köprüden geçti. Rota inişli-çıkışlı olunca, biraz yüksek olan bir köprünün tırmanış yolu da yorunca, çok geçmeden Monjo Köyü’nde çay molası verdik. Burası Benkar’dan daha büyük bir köy ve daha çok pansiyon seçeneği var. Biz de ilk gün buraya ulaşmayı hedeflemiştik, ancak yorulduğumuz için yürüyüşü daha erken bitirmiştik.

Çay molamızı burada biraz uzun tuttuğumuza çok geçmeden pişman olduk, çünkü köyün hemen çıkışında milli park giriş ücreti için sıraya giriliyor. Yürüyüşü bireysel yapanların sayısının çok az olduğunu da ilk olarak burada fark ettik, çünkü sırada bekleyenlerin neredeyse tamamı Nepalli idi, yani bölgedeki rehberler ve şerpalar… Grupları için bilet aldıkları için işlemleri uzun sürüyor, biz de 1 saat kadar sıra bekledik. Biletler pasaporta bakılarak tek tek elle yazılıyor ve ücret ödeniyor. Bu biletleri rota boyunca birkaç yerdeki kontrol noktalarında bekleyen askerlere mühürletmek gerekiyor, onlar da defterlerine isimleri işleyerek milli parka kaç kişinin girip çıktığını kontrol ediyor ve böylece güvenliği sağlamaya çalışıyorlar.

İkinci günün rotası üzerinde ilk güne göre daha az sayıda köy bulunuyor. Öyle olunca biz öğlen saatlerinde yemek yiyecek bir yer bulamadık ve yanımızdaki atıştırmalıklar ile idare ettik. Monjo köyünden geçtikten sonra vadinin en dibinden giden yürüyüş yolu, bir süre sonra çok dik ve yüksek basamaklı merdivenler ile devam ediyor. Bu arada hava da çok değişken olduğu için sık sık durup üzerimizden bir katman çıkarıp, sonra yine bir katman geri giymemiz gerekiyor… Hava kapattığı anda rüzgar çıkıyor, güneş çıkınca ise tişörtle rahat yürünebilecek bir hava oluyor. Yürüyüşçülerin çoğu basamaklarda zorlanmaya başlayınca, yolun daraldığı bazı yerlerde beklemek zorunda kalınıyor, ama tabi bu biraz nefes almak için bizim de işimize geldi.

Namche Bazar’a yaklaştıkça ve sürekli yokuş çıktıkça, sırttaki çantaların da etkisi ile irtifayı hissetmeye başladık. Hatta ben bir ara gözümden yaş gelecek kadar zorlandım. 🙂 Üstelik bir de “Daha ikinci gündeyiz, önümüzde 10 gün var, nasıl olacak bu iş” diye biraz moralim bozuldu. Ama biraz dişimi sıkıp devam edince, Namche Bazar’ın manzarası ile tekrar moralim yerine geldi. Namche Bazar’ın girişindeki bilet kontrol noktasında da sıra olunca 20 dakika kadar bekledik.

Kayıtlarımıza bakınca bugün toplam 1100 metre yukarı çıkış, 400 metre de aşağı iniş yaptığımızı gördük. Yani yürüyüşteki 2. günümüzde yaklaşık 700 metre kadar irtifa almış olduk. 3000 metre yüksekliği geçtikten sonra, bizim gibi dağcı olmayan (yani yüksek irtifaya alışık olmayan) kişiler için, sağlığını bozmadan bir günde alınacak irtifa limiti ise 500 metre civarında. Bu nedenle, Everest Base Camp trekking ile ilgili neredeyse her kaynakta belirtildiği üzere, biz de Namche Bazar’da 2 gece kalmayı ve “aklimatizasyon” yapmayı planlamıştık.

Aklimatizasyon kısaca, vücudu bulunulan yükseklikteki basınç (ve dolayısıyla oksijen) azlığına alıştırmak anlamına geliyor. İnsan vücudu ve hatta diğer canlılar, belirli bir irtifanın üzerinde bazı hayati faaliyetlerini yerine getirmekte zorlanmaya başlıyor. Bu nedenle yüksek irtifada bulunacaksanız vücudunuzu alıştırmak için bazı konulara dikkat etmeniz gerekiyor. Bunlardan en önemlisi, irtifa alırken acele etmemek ve yürüyüş programına ekstra günler koymak. İlerleyen günlerdeki yazılarımızda irtifa konusundan daha detaylı bahsedeceğiz.

Biz Namche’ye varışımızda gözümüze kestirdiğimiz ilk pansiyonda yer bulamadık. Birkaç yere müsaitlik durumu ve fiyat sorduktan sonra kendimize uygun bir yer seçtik. Odalara yerleşip, güzel bir akşam yemeği yedikten sonra, köyü biraz keşfetmek ve ufak-tefek ihtiyaçlarımızı karşılamak için yürüyüşe çıktık. Çantasız yürümek harika bir şey olsa da, köyün tamamen basamaklardan oluşması bacakları epey zorladı. Akşam saatinde hala açık olan eczaneye uğrayıp, yüksek irtifa ilacının dozuyla ilgili bilgi aldık. Aslında ilaç almadan yürüyüşü tamamlamayı düşünüyorduk, ama ilk günden itibaren 2 gün boyunca hafif de olsa baş ağrısı hissedince, yolculuğu zehir etmek istemedik. İlacı Türkiye’den almıştık, fakat Namche’deki eczanede bize önerilen doz, Türkiye’de önerilenin yarısı kadar oldu. Sabah-akşam yarım tabletin yeterli olduğunu söylediler ve bundan fazlasının “aşırı doz” olacağını belirttiler. Biz de zaten fazla ilaç alma yanlısı olmadığımız ve bölgedekilerin bu konudaki tecrübesine daha çok güvendiğimiz için kolayca ikna olduk. İlaç konusuna daha detaylı girmeyeceğiz, lütfen doktorunuza danışın. 🙂
Not: Wikiloc süreyi molalarla birlikte hesaplamakta, daha detaylı yürüyüş bilgileri için tıklayın.