Avusturyalı enerji içeceği markası Red Bull’un her sene düzenlediği “uçuk kaçık” etkinlikleri, yarışmaları ve sponsor olduğu maceraları duymayan herhalde kalmamıştır. Salzburg’a gittiğinizde bu etkinliklerde kullanılan uçakları, yarış arabalarını, helikopterleri ve hatta Felix Baumgartner’in stratosferden atlayışı sırasında kullandığı kapsülü bile görme şansınız var! Şimdiye kadar gezdiğimiz müzeler arasında en beğendiklerimizden biri olan Red Bull Hangar-7, insanı adeta kanatlandırıyor. 🙂
Mimarisi
Hangar-7 müzesi Salzburg Havalimanı’nın hemen yanında bulunuyor ve adından da anlaşılacağı üzere bir hangar binası gibi tasarlanmış. Ancak kapılarını 2003 yılında ziyaretçilerine açan müzenin ilk ortaya çıkış fikrinden itibaren, buranın yalnızca modern bir uçak hangarı değil; aynı zamanda sanat, yemek kültürü ve havacılığın bir araya geleceği bir mekan olması tasarlanmış. Yapının 1999 yılında planlamasına başlandığı zaman, tarihi “Flying Bulls” filosuna da ev sahipliği yapmasına karar verilmiş. Salzburglu mimar Volkmar Burgstaller tarafından tasarlanan müzenin inşasında 1200 ton çelik ve 380 ton özel cam kullanılmış. Mekanın herhangi bir taşıyıcı öğe ile bölünmemesi ve bir bütün halinde algılanması için ise daha önce hiç denenmemiş bir form oluşturulmuş. Bu nedenlerle yapının tasarımı ve uygulanması 4 yıl gibi uzun bir zaman almış.
Neler Yapılır?
Müzenin içerisi neredeyse tamamen doğal ışık ile aydınlanıyor. Müzeyi gezerken bir yandan dışarıdaki dağ manzarasını ve havalimanına iniş-kalkış yapan uçakları izleyebiliyorsunuz. Burası aslında çok büyük bir müze değil, ancak biz içeride epeyce uzun bir vakit geçirdik. Hem müzedeki “eserler” olan motorları, yarış arabalarını, uçakları uzun uzun inceledik, hem fotoğraflar çektik, hem de dinlenme alanında uzunca bir süre keyif yaptık. Restoran bölümünde oturmadık, ancak son derece şık ortamına uygun düşecek şekilde oldukça lezzetli yemekler sunulduğunu ve fiyatların da biraz tuzlu olduğunu öğrendik. Müze, sürekli sergilerinin yanı sıra, zaman zaman çeşitli etkinliklere ve süreli sergilere de ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanmış. Gitmeden önce web sitesinden bu programlara göz atabilirsiniz; ancak bazı etkinliklerin dışarıdan katılıma kapalı olduğunu unutmayın. ( http://www.hangar-7.com/ )
Neler Göreceğim?
Hangar-7 müzesine giderseniz dev bir Douglas DC-6B’den Cesna 337’ye kadar, Redbull’un “Flying Bulls” filosuna ait çeşit çeşit eski uçaklar ve helikopterler, yarış arabaları, motorsikletler ve hatta bir teleferik göreceksiniz. Sebastian Vettel ve Mark Webber’in dünya şampiyonasında kullandıkları F1 yarış arabaları, Scuderia Toro Rosso’nun arabası STR 5 ve 2001’de başarılı bir yarış dönemi geçiren Sauber Petronas 20 gözünüzden kaçmayacak. Ancak tüm sergilenenler arasında kuşkusuz en çok ilgi çeken şey, Salzburglu ekstrem sporcu Felix Baumgartner’in 2012’de stratosferden serbest atlayışı sırasında kullandığı kapsül. “İnsanın limitlerini aşması” amacı ile gerçekleştirilen bu atlayışta, Baumgartner New Mexico üzerinde 127,852 fit yükseklikten atlamış ve ses hızını geçen ilk insan olmanın yanı sıra pek çok rekora imza atarak paraşütü ile sağ salim bir şekilde yere inmişti. Bu atlayışta kullanılan kıyafet de müzede sergilenenler arasında yer alıyor.
Nasıl Gidilir?
Hangar-7 Salzburg havalimanı arazisine konuşlanmış olsa da havalimanından direkt olarak ulaşım mümkün değil. Toplu taşıma ile Salzburg şehir merkezinde “Landes theather” durağından 180 numaralı otobüse binip Karolinger strasse” durağında inin; ardından 500 metre yürüyerek Hangar-7’ye ulaşabilirsiniz. Özel araçları ile gidecek olanlar için, park yeri var ve ücretsiz.