Son birkaç yılda gittikçe artan popülaritesi nedeniyle bizi biraz endişelendiren bir yer Salda Gölü… Çünkü hepimiz farkındayız ki güzellikleri korumayı ülkece pek de başaramıyoruz. Gidin, görün ama çok sevin ve koruyun; burası gerçekten eşsiz bir yer…

Kısa bir tatile -yine- birçok şey sığdırdığımız bir yolculukta uğradık Salda Gölü’ne. Pamukkale tarafından sabah erkenden yola çıkmış, o günü Salda’ya ayırıp aynı akşam Demre’ye doğru devam etmiştik. Keşke daha fazla vaktimiz olsaydı da en azından bir gece gölün kenarında kamp yapabilseydik diye düşünmeden edemedik. Salda da “yine yolumuzu düşüreceklerimiz” listesine girdi.

Göller Bölgesi’nde yer alan Salda Gölü, Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı. Türkiye’nin en derin gölü olma unvanını 184 metrelik derinliği ile alıyor. Göl suyunun magnezyum, soda ve kil içeren yapısının bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca Salda Gölü’ndeki magnezyum esaslı kayalar Mars’ta da bulunuyormuş; dünyada ise bu tip kaya yapısının bulunduğu iki yerden biriymiş. Yapılaşmanın yasak olduğu, 1. dereceden sit alanı unvanına sahip gölün suları son yıllarda çekilmeye başlamış. Salda’nın bugünlerde başı gerçekten dertte görünüyor; zira gölü besleyen en önemli kaynak olan Düden Çayı’nın üzerine de baraj göleti yapılmak isteniyormuş. Gölet yapımının Salda’yı kurutacağı gerçeğine dikkat çeken bir durdurma mücadelesi halen devam ediyor, siz de destek vermek isterseniz linkteki kampanyaları imzalayabilirsiniz.

Salda Gölü’nün etrafı 44 kilometre, gitmişken turlamakta fayda var. Çok fotojenik olan göl, ışığın değişmesiyle her açıdan farklı bir poz veriyor ve sizi mavinin, turkuazın tonlarına doyuruyor. Biz beyaz kumlu plajdan suya da girdik, fakat yumuşak kumlu yapısının insanı dibe çektiği söyleniyor, her sene maalesef 1-2 boğulma vakası oluyormuş. Salda etrafında yapılaşma (neyse ki) yasak olduğu için bir otel, bir de halk plajı-kamp alanı dışında tesis yok. Tabelalarda göle girmenin yasak olduğu da belirtiliyor, yalnızca belirlenmiş alanlarda serbest. Ancak biz Salda’nın tadını yalnız başımıza, sakin bir noktada çıkarmayı tercih ettik. Suyun belimize kadar geldiği noktayı da geçmemeye çalıştık, çünkü aniden derinleşebiliyormuş.

Dünyanın en berrak gölleri arasında olan Salda Gölü, hafta sonları ve bayramlarda piknikçiler ve kampçılarla dolup taşıyormuş. Biz hafta içi sakin bir güne denk geldiğimiz için o açıdan şanslıydık. Tabelalardan görüp çok şaşırdık, Salda’da kayak merkezi de varmış. Yaz-kış farklı olanaklar sunan Salda’nın değerinin bilinmesi, gölün ve çevresinin doğal hali ile kalması dilekleriyle, kalbimizin bir kısmını orada bırakarak devam ettik yolculuğumuza…

NASIL GİDİLİR?
Salda Gölü Yeşilova’ya 5 km, Burdur’a 56 km, Denizli’ye 96 km, Antalya’ya 159 km mesafede.
Sadece Salda için yola çıkacaksanız Salda kıyısında 1 adet, Salda’ya 5 km uzaklıktaki Yeşilova’da ise 2 adet otel alternatifi mevcut. Hotel Lago Di Salda göl kıyısında yer alan otel. Tesis ve fiyatları hakkında bilgi almak için.
Toplu taşımayla gitmek isteyenler Denizli otogarından Yeşilova minibüslerine binip Salda Gölü’nde inebilirler.
Kamp yapmayı düşünürseniz Yeşilova Belediyesi Halk Plajı ve Doğanbaba Halk Plajı var. Doğanbaba Halk Plajı’nda herhangi bir tesis göremedik ancak belediyenin tesisinden çok daha sakin bir yer.
Eğer göl etrafında konaklamayı istemiyorsanız çevresindeki yakın sayılabilecek turistik yerlerden yolunuzu buraya uzatıp Salda’nın keyfini günübirlik de çıkartabilirsiniz.

Salda’ya yakın olan turistik yerlerin listesi ve Salda’ya olan uzaklıkları :
* Salda Gölü Pamukkale’ye 100 km uzaklıkta ve yol yaklaşık olarak 1 saat 30 dakika sürüyor.
* Kuzeyden Antalya’ya seyahat ediyorsanız Burdur’da yolunuzdan sapıp 75 km (1 saat 10 dakika)
* Burdur Ağlasun’da bulunan Sagalasos antik kentinden 112 km (1 saat 50 dakika)
* Antalya merkezden Korkuteli, Tefenni yolu üzerinden 160 km (2 saat 15 dakika)