Türkiye’de son yıllarda görülen en başarılı turizm hamlelerinden biri, gülleri ile ünlü olan Isparta’nın Kuyucak Köyü’nün bir lavanta diyarına ve dolayısıyla da bir turizm çekim noktasına çevrilmiş olması… Yakın zamana kadar neredeyse adı bile duyulmamış bir ilçe olan Keçiborlu’ya bağlı olan Kuyucak, birkaç yıl içerisinde ister doğanın mucizelerine tanıklık etmeyi sevenler tarafından olsun, ister ‘instagramlık’ fotoğraflar çekmeyi amaçlayanlar tarafından olsun, turizm akınına uğrayan bir yer haline geldi bile.
Biz de zamanlamasını denk getirip, Macaristan’a taşınmadan önce Türkiye’de yapmak istediğimiz şeylerden biri olarak, dar bir zamanımızda köyü ziyaret etmiş ve lavanta kokusunu doya doya içimize çekmiştik.
“Lavanta Kokulu Köy” projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ve Anadolu Efes’in “Gelecek Turizmde” isimli kalkınma programının bir arada çalışması ile gerçekleştirilmiş. Bölgeye gittiğinizde, oldukça büyük bir alanda, fakat dağınık şekilde ve nispeten küçük tarlalar ile karşılaşıyorsunuz, yani hayalinizde uçsuz bucaksız uzanıp giden morluklar varsa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ancak proje geliştikçe parça parça ekilen tarlaların gelişip, büyüyüp, birleşeceğine inanıyoruz… Öte yandan, projenin bu kadar başarılı olmasının bir sonucu olarak da, köyün merkezine en yakın tarlalar oldukça kalabalık, dolayısıyla fotoğraflarınızda yalnız çıkma ihtimaliniz biraz düşük. Bizim tavsiyemiz, mümkünse bölgeye kendi arabanızla gidip, köyün içerisinden geçip devam ederek arka tepelerdeki tarlalara ilerlemek.
Kuyucak Köyü’ne Ne Zaman Gidilir?
Haziran ortasında çiçeklenmeye başlayan lavantalar, Temmuz ayı ortalarına kadar en güzel ve en mor görüntüleri veriyor. Ancak sezon her sene 1-2 hafta ileri-geri oynayabiliyor. Doğru zamanı yakalayabilmek için instagram’da son derece aktif olarak bilgi paylaşan “Lavanta Kokulu Köy” hesabını takip etmenizi tavsiye ederiz. Temmuz ortasından sonra giderseniz ise, hasat zamanı olacağı için tarlaların mor halini yüksek ihtimalle kaçırmış olursunuz.
Kuyucak ve Civarında Gezilecek Yerler
Yerleşim olarak ufacık bir köy olan Kuyucak’ta, lavanta tarlalarını gördükten ve köyün içinde kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra görülecek fazla bir şey yok. Köy içerisinde ise pek çok tezgahta aynı ürünler satılıyor, tabi ki hepsi lavanta temalı. Lavanta demetlerinin yanı sıra lavanta yağı, sabunu, kolonyası, şampuanı, duş jeli, kremi, lokumu… Hatta lavanta aromalı Türk kahvesi bile var. Biz yalnızca dondurmasını denedik, ben beğendim ama Uğur “sabun yemiş gibi oldum” dedi. 🙂
Bize göre buraya gelmek için bir hafta sonunuzu ayırabilir, veya Salda Gölü, Eğirdir Gölü gibi civardaki diğer görülecek yerlerle birleştirebilirsiniz. Biz Kuyucak’a Uşak yönünden geldiğimiz için, yol üzerinde “Işıklı Göl”e de uğramıştık, burası da özellikle gün batımında harika manzaralar sunan bir yerdi.
Son olarak, lavanta tarlalarında çektiğiniz fotoğrafların güzel çıkması için birkaç tüyo verelim. Aslında genel fotoğraf çekimi kurallarından pek bir farkı yok, normalde de olduğu üzere öğlen sert ışıkta çekim yapmaktan kaçınmanız ve sabah erkenden veya akşam üzeri gün batımı saatlerinde, güneş ışığı cisimlere eğik açı ile vururken gitmeniz, daha yumuşak ve hoş renkleri olan fotoğraflar çekmenizi sağlayacaktır. (Biz kısıtlı vaktimiz olduğu için öğlen saatlerinde oradaydık, ama doğru sezonda gitmiş olmamız sayesinde lavantaların morluğunu yakalayabildik).