Yurt dışına taşınmaya karar verdiyseniz ve evcil hayvanınızı nasıl götüreceğinizi kara kara düşünüyorsanız doğru yerdesiniz. İki kedimizle yaptığımız uluslararası seyahat tecrübemize dayanarak, sizler için son derece detaylı bir rehber hazırladık. Kedi veya köpeğinizle yurtdışına gitmek için işlemlere en geç seyahatinizden 3 buçuk ay önce başlamanız gerektiğini hemen hatırlatalım. Çünkü yaptırmanız gereken kan testi sonrasında zorunlu olan bir bekleme süresi var. Bununla ilgili tüm detayları Yurtdışına Taşınıyorum, Peki ya Evcil Hayvanım? yazısında anlatmıştık.

Bilet İşlemleri
Gereken aşı, mikroçip, kan testi gibi işlemleri adım adım tamamladıktan sonra, uçakla seyahat edecekseniz evcil hayvanınız için de rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. İnternet üzerinden uçak bileti alırken, bagaj veya spor ekipmanı ekletir gibi evcil hayvan ekletmek mümkün değil. Satın alma işleminizi her zamanki gibi tamamladıktan sonra, biletinizi aldığınız havayolunu arayarak evcil hayvanınız olduğunu ayrıca belirtmelisiniz. Bir uçuşta kabine veya bagaja alınacak hayvan sayısı uçak tipine göre farlılık gösterdiğinden, biletinizi aldıktan sonra çağrı merkezini bir an önce arayıp yavrunuzun yerini ayırtmanızda fayda var. Böylece yerinizi garantilemiş olursunuz. Ayrıca, uçuşlarda kabine alınacak evcil hayvan sayısı genelde 2 adetle sınırlı oluyor ve kabinde yalnızca kedi, köpek ve kuş taşınmasına izin veriliyor. Tehlikeli bulunan ve saldırgan olduğu bilinen bazı köpek cinslerinin ise kabinde yolculuk etmesi yasak.
Çağrı merkezi ile görüşmenizde rezervasyon numaranız ile evcil hayvanınızı uçuşa kaydettirirken cinsi, kutusu ile beraber yaklaşık ağırlığı, doğum yeri ve yaşı soruluyor. Ödemenizi dilerseniz telefonda, dilerseniz uçuş öncesi havalimanında yapabiliyorsunuz. Telefonda halletmiş olmanızı tavsiye ederiz, uçuş günü havalimanı kalabalığında bir de ödeme yapmak için sıraya girmek zorunda kalmamış olursunuz. Kabinde evcil hayvan taşıma fiyatları her havayolunda farklılık gösteriyor ve yurtdışı uçuşlarında tek yön için 20 Euro ile 70 Dolar arasında değişiyor. Ancak kabinde taşıma için ödediğiniz bu ücretle ekstra koltuk aldığınızı düşünmeyin; evcil hayvanınızın taşıma kabını ayaklarınızın altında götürebilmek için ödediğiniz bedel bu…
Taşıma Kuralları
Uçuşlarda kabin içine alınacak evcil hayvanların ağırlığı, çoğu havayolu tarafından tek hayvan için “kutusu ile beraber 8 kilogram” olarak belirlenmiş (havalimanında bizim kedilerimiz tartılmadı). 8 kilodan ağır evcil hayvanınızın ise maalesef kargo bölümünde seyahat etmesi gerekiyor. (“Maalesef” diyoruz, çünkü evin bir ferdi olarak gördüğümüz kedilerimizi kargoya vermeyi düşünmek bile hoşumuza gitmiyor. Kargo bölümüne evcil hayvan vermek durumunda kalırsanız, kutusunun sağlamlığından çok emin olmalısınız. Ayrıca uçağın hayvan taşımak için ayrılmış kargo bölümünün ısıtılması için pilotlara “kargoda hayvan olduğu”nun bildirilmesi gerekiyor. Bu bilgilendirme atlanırsa varışınız sırasında büyük üzüntü yaşamanız muhtemel. Biz yine de gözünüzü korkutmayalım, bu konuda tecrübesi olan arkadaşlarımızdan yazının altına yorum bırakmalarını rica edelim.)
Uçuşlarda bir yolcunun yanına bir evcil hayvan almasına izin veriliyor. Bizim gibi iki kediniz varsa iki kişi seyahat etmelisiniz. Ayrıca, aynı taşıma kutusunda 2 evcil hayvan taşımak istiyorsanız toplam ağırlık yine 8 kilo ile sınırlı. Birbirini tanıyan ve uyumlu hayvanlar olmaları da önemli, çünkü havalimanında görevlilerin saldırgan gördüğü veya problem çıkaracağını düşündüğü hayvanları uçuşa kabul etmeme hakkı, havayollarının sayfalarında belirtiliyor. Kabin içerisine alınacak evcil hayvanların taşıma kabı boyutları, havayolları tarafından genellikle 20x40x55 cm olarak belirtiliyor, ancak buradaki tüm bilgileri uçuş yapacağınız havayolundan teyit etmenizi mağduriyet yaşamamanız açısından önemle tavsiye ediyoruz. Bizim taşıma kabımızın boyutları verilenden biraz daha büyüktü, ancak sorun yaşamadık.

Seyahat Öncesi Hazırlıklar
Evcil hayvanınızla yolculuk yapacağınız gün, evden çıkışınıza 2-3 saat kala mama ve suyu kesmeniz faydalı olacaktır (veterinerinize danışmayı unutmayın). Biz 1,5 saatlik bir uçuş yaptık ve ev-havalimanı arası ulaşımı, bekleme süreleri dahil yolculuğumuz 7 saati buldu. Bu süre içerisinde kedilerimize yiyecek-içecek herhangi bir şey vermedik. Evden çıkmadan önce, yani uçuşumuza yaklaşık 3 saatlik bir süre varken her iki kedimize de veterinerden almış olduğumuz bitkisel sakinleştirici ilaçtan, tavsiye edildiği miktarda verdik. Sakinleştirici ilaç vermek konusunda içimiz rahat etmediği için bu konudaki hassasiyetimize anlayış gösteren veterinerimiz, kedileri uyutmayacak ancak rahatlamalarını sağlayacak bir ilaç tavsiye etmişti. İnternet üzerinden yaptığımız araştırmalarda, genellikle hayvanları uyutmak için jel şeklinde bir ilaç kullanıldığını öğrendik. Ancak dozunu ayarlamak konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini ve aksi takdirde tehlikeli olduğunu da pek çok yerde okuduk. Seyahatimiz kısa süreceği için biz kedileri uyutmayı tercih etmedik. Kullandığımız bitkisel ilacın faydasını pek gördüğümüzü söyleyemem; normalde zaten sakin olan kedimiz yine sakince etrafı izledi. Her zaman her şeyden korkan kedimiz ise yine kutusunun en arka köşesine çekilip yolculuk boyunca korkudan titredi.
Havalimanındaki İşlemler
Havalimanına vardığınızda evcil hayvanınızı x-ray cihazından geçirmek istemeyeceğinizi ve zaten korkmuş, etraftaki kalabalıktan, gürültüden, alışık olmadığı kokulardan rahatsız olmuş olan yavrunuzu kutusundan çıkarmak istemeyeceğinizi varsayıyoruz. Bu nedenle, bu aşamada güvenlik görevlileri ile olan diyaloglarınız için kararlı, sabırlı ve kendinden emin bir görüntü sergilemeniz yerinde olacaktır. Çünkü “hayvanı kutusundan çıkarmanız” isteniyor, kutunun cihazdan geçerek kontrol edilmesi gerekirmiş. Bunu kesinlikle kabul edemeyeceğimizi, kedilerin kaçacağını ve yakalayamayacağımızı söylediğimizde Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki güvenlik görevlisinin çözümü, içinde kedi olan taşıma kabını ters çevirmek ve kedinin altında bir şey saklayıp saklamadığımızı kontrol etmek oldu. Bu nedenle evcil hayvanınızın taşıma kabının altına bez sermek veya minder koymak isterseniz, tavsiye etmiyoruz. Kapılardaki kontrollerden geçtikten sonra mümkünse koyabilirsiniz.
Havalimanı girişinde güvenlikten geçme aşamasını atlattıktan sonra, bagaj teslim sırasına girmeden önce evcil hayvan taşıma ücretini ödemek için biletimizi aldığımız havayolunun bilet satış gişesine gittik. Havalimanında sorun yaşayan, uçağını kaçıran, biletini değiştirmek isteyen, en yakın uçuşa yetişmeye çalışan, görevlilerle ortak bir dil konuşmadığı için anlaşamayan herkes burada… Dolayısıyla ödeme işlemini telefonda evcil hayvan rezervasyonu yaptırdığınız sırada tamamlamanızı tavsiye ediyoruz.
Ödemeyi de tamamlayıp check-in işlemi ve bagaj teslimi için kontuarda sıraya girdiğiniz zaman, havalimanı kalabalıksa evcil hayvanlarınıza dikkat edin. Çünkü kendince hayvanı “sevmek” için kutusuna vuran insanlarla karşılaşabilirsiniz.
Check-in’e geldiğinizde sizin bagaj ve pasaport işlemlerinizden sonra evcil hayvanlarınızın “pet pasaportu” ve kuduz titrasyon testi sonuçlarının fotokopisi çekiliyor. Bunların fotokopisini önceden hazır ederseniz işlemlerinizi hızlandırabilirsiniz. Çünkü bize bakan yer hizmetleri görevlisi, bir başka görevliyi fotokopi çektirmesi için yolladı ve 10-15 dakika kadar bekledik. Fotokopiyi bizim çektirmemizi de isteyebilirdi; ki bu da zaman kaybetmemiz anlamına gelecekti. Belgelerin asıllarını bize teslim edip fotokopilerini aldılar; fakat uçağa binerken –kontuarda alındığı için bizim elimizde olmayan- fotokopileri tekrar istediler. Kontuardaki görevlilerin, fotokopileri boarding görevlilerine vermemiz için bizde bırakması gerekiyormuş.
Pasaport kontrolünden geçtikten sonraki güvenlik noktasında yine ufak bir “kedileri kutudan çıkarma” krizi yaşadık. Güvenlik görevlisi kediyi kutudan çıkaramayacağımızı kabul etmeyince yetkili kişiyi çağırmasını rica ettik, “o buraya gelmez, siz benimle geleceksiniz” dedi ve bizi güvenlik noktasının hemen yanındaki polise götürdü. O sırada telefonda konuşmakta olan polis bize eliyle “geçin geçin” işareti yaptı, taşıma kutularının içine bakmadı bile…

Uçuş
Tüm kontrolleri geçip uçağa bindikten sonra, taşıma kutusunu ayaklarınızın altına yerleştirip rahat edeceğiniz bir pozisyon almanız gerekiyor. Zira uçak dolu ise yer değiştirme veya kutuyu yanınızdaki koltuğa koyma şansınız olmuyor. Ancak hostesler çok yardımsever davranıyor; biz uçağa binerken istersek su verebileceklerini söylediler (insanlara suyun para ile satıldığı havayolunda hem de :)), boş yer olursa yer değişikliği yapacaklarını da belirttiler ancak mümkün olmadı.
Ürkek olan kedimiz uçağın kalkışı ve inişi sırasında sesten ve sarsıntıdan biraz rahatsız olup ‘ağladı.’ Onun haricinde gayet rahat, sessiz sakin bir yolculuk geçirdiklerini söyleyebiliriz. İnişte kedi sesi duyan etraftaki diğer yolcular da yalnızca gülümsedi, onlara da rahatsızlık verecek bir durum yaşamadık.
Macaristan’a vardığımızda havalimanından çıkarken herhangi bir soru ile karşılaşmadık, belgeleri görmek isteyen de olmadı. Yakın zamanda kedisini Hollanda’ya götüren arkadaşımız da varışta kimsenin bir şey söylemediğinden bahsetmişti. Budapeşte’deki evimize vardığımızda, kedilerden biri yatağın altına saklanıp bütün gün çıkmadı, diğeri ise hemen etrafı koklamaya başlayıp yeni evine kendini alıştırdı…

Adım Adım Evcil Hayvanla Seyahat Rehberi:
– İlk yazımızda anlattığımız aşılar, mikroçip taktırılması, kan verme ve kuduz titrasyon testi işlemlerinize yolculuktan 3-4 ay önce başlayın.
– Uçak biletinizi aldıktan sonra ilgili havayolunun çağrı merkezini arayıp evcil hayvanınız için rezervasyon yaptırın. Ödemesini mümkünse telefonda yapın.
– Havayolunun taşıma kurallarını dikkatlice okuyun. Taşıma kabınızı buna uygun olarak seçin. Evcil hayvanınızı kabinde yanınıza alacaksanız kutusu ile beraber ağırlığının 8 kiloyu geçmemesine dikkat edin.
– Seyahatten bellli bir süre önce evcil hayvanınıza su ve yiyecek vermeyi kesin.
– Mümkünse evcil hayvanınızı uyutmayın, veterineriniz tavsiye ederse bitkisel sakinleştirici verin.
– Havalimanına gelmeden önce aşı karnesi ve kuduz titrasyon testinin sonuçlarının fotokopisini çektirin.