- Everest Base Camp Trekking Yolculuk Hazırlıkları
- Everest Base Camp Yürüyüş Bütçesi
- Everest Base Camp Trekking Çantamızda Neler Var?
- Everest Base Camp Yürüyüşü 1. Gün – Lukla > Benkar
- Everest Base Camp Yürüyüşü 2.Gün – Benkar > Namche Bazar
- Everest Base Camp Yürüyüşü 3. Gün: Namche Bazar Aklimatizasyon
- Everest Base Camp Yürüyüşü Etaplar
- Everest Base Camp Yürüyüşü 4. Gün: Namche Bazar – Tengboche
- Everest Base Camp Yürüyüşü 5. Gün: Tengboche – Dingboche

Everest Base Camp yürüyüşündeki dördüncü günümüzde, güne mümkün olduğunca erken başladık; çünkü yine kolay bir gün olmayacağını biliyorduk. Önceki akşamdan çantaları toparlayıp hazırlamış olmamız sayesinde, hızlıca kahvaltı yapıp, saat 7:15’te yollara düşmüştük bile. Bu arada, pek çok yürüyüşçü daha da erken kalkıp yola çıkmayı tercih ediyor, ancak konaklama yerlerindeki kahvaltı her zaman çok da erken başlamayabiliyor. Sabah 7’den önce yola çıkmayı planlıyorsanız, önceki akşamdan kahvaltınızı planlamanız ve kaçta kahvaltı alabileceğinizi sormanız iyi olur.

Namche Bazar’dan ayrılıp Tengboche yönüne döndükten sonra, rota uzunca bir süre neredeyse eğimsiz sayılabilecek şekilde ilerliyor. Yürüyüş yolunun bir tarafı dağ, bir tarafı uçurum. Çantasını taşımayanlar, 4. gününde artık yorulmaya başlamış olan çantalıları bu düzlüklerde hızlı hızlı geçiyor. =) Ama moral bozmak yok, yavaş yavaş ilerliyoruz ve çanta taşımanın çok büyük faydasını önümüzdeki günlerde göreceğimizi henüz bilmiyoruz. Manzaraların tadını çıkarmaya odaklanıyoruz, nefes düzenlemeyi de yavaş yavaş öğrenmeye başlıyoruz. Daha önce Likya Yolu’nda da hissettiğimiz, arka dönüp bakınca “şu dağların ardından yürüyerek geldim” sevincini sık sık yaşıyoruz. İki gün önce dizlerimiz titreyerek geçtiğimiz büyük asma köprüyü ta uzaklardan, sislerin arasından seçiyoruz…

Yürüyüşümüz boyunca “en kötü” diyebileceğimiz hava ile 4. günde karşılaştık. Gün boyu sık sık sis bastırdı ve hafif yağmur yağdı, ama yürüyüşe devam etmemize engel olacak kadar kötü değildi. Yol üzerindeki favori mola noktalarından biri, Everest’e ilk kez tırmanılmasının 50. yılı anısına 2003 yılında yapılmış olan Tenzing Anıtı. Biz de burada çantaları indirip, su ve atıştırmalık molası verip fotoğraflarımızı çektikten sonra yola devam ettik. Çok geçmeden de Sanasa köyünün girişinde ilk gördüğümüz yer olan Dream Garden Lodge’da bir çay molası verdik. Burayı 2003’te Everest zirvesine tırmanmış olan Nawang Karsang şerpa işletiyor. Everest’e tırmanmış bir şerpaya denk gelmişken hem beraber fotoğrafımızı çektirdik, hem de biraz sohbet edip bazı tüyolar aldık. Havayı sorduk, 2 gün sonra açılacağını söyledi ve dediği gerçekten çıktı. Dingboche’de mutlaka aklimatizasyon yapmamızı söyledi (zaten öyle planlanmıştık, sevindik), bir de Canberk’in çantasını düzenlemesine yardım etti. Çantanın üzerine bağlanmış olan uyku tulumunu, çantanın içine tıkıştırdı ve ağır şeyleri sırt kısmına, ortaya doğru koymamızı tavsiye etti.

Bu moladan sonra inişe geçen yol biraz moralimizi bozdu, çünkü inmek demek çıkmak zorunda kalacak olmak demek… Gerçekten de bu etapta günün son üçte birlik kısmı oldukça dik ve zorlayıcı bir tırmanış gerektiriyor. Taşlı ve yüksek basamaklı yürüyüş yolunda bize hafif atıştıran yağmur ve iyice soğuyan hava eşlik etti; tepelerde artık kar da görmeye başladık. Ama etabın sonunda varılan Tengboche Manastırı manzarası bütün yorgunluğu unutturuyor. Burası ayrıca Everest’in çok güzel göründüğü yerlerden biri, bizim de şansımıza bulutlar biraz açtı ve Everest’i kısmen ve uzaktan da olsa ilk defa gördük. Üstüne bir de Tengboche Bakery’de pasta alınca keyfimiz iyice yerine geldi. Bu gece ilk defa sobalı ortak alanı olan ve tuvaletleri daha temiz bir konaklama yerinde kaldık (Tashi Delek Otel’in yanındaki Hotel Himalayan).

Akşam yemeğinde 10 gündür 5000 metre üzeri irtifada gezmekte olan Çek gezginlerle sohbet mettik ve önümüzdeki günleri planlarken biraz onlardan da taktik aldık. Yemeklerimiz gelmeden önce dağıtılan sıcak havlu o kadar iyi geldi ki, keyfimiz iyice katlandı. Ama ortak alanda hem sobayla hem sıcak havluyla ısınmış olsak da, kalacağımız odalara geçince sırttan yayılan bir ürperme kaçınılmaz. =)

Bugünün sonunda not almış olduğumuz pratik bilgiler ve taktikler şöyleydi:
- Şarj ücretleri otellerde sabit oluyor, yani 1 cihaz için ödeyeceğiniz ücret belli. Power bank şarj ettirirseniz, telefonunuzu 2-3 kez şarj edebilirsiniz yani.. Ama yine de en iyisi gündüzleri kendi solar panelini kullanmak, geceleri sık sık elektrik kesintisi yaşanıyor. Bu yüzden kaldığınız odayı, tuvaleti filan bulmak için kafa lambası da şart.
- Mataralara sıcak su koydurup uyku tulumunun içine sokmak soğuk gecelerde bir noktaya kadar büyük bir konfor sağlıyor. Tabi mataradan suyun sızmayacağından eminseniz.
- Yanınıza alacağınız ilaçlar listesine boğaz pastili mutlaka ekleyin. Kuru ve soğuk hava boğazı çok kurutuyor, buralarda da bulursunuz ama gereksiz pahalıya satılıyor.