Sonbaharda havalar iyice soğumadan doğada bir hafta sonu daha geçirelim dedik, ama bu sefer geceyi çadırda değil, gözlem kulesinin tepesinde geçirdik!

Macaristan, dağ sayısı ve yükseklikleri açısından şanslı bir ülke olmasa da, Budapeşte civarında ve ülkenin her
tarafında doğa yürüyüşü yapılabilecek çok güzel tepeler ve ormanlık alanlar var. Biz bu sefer, Macaristan’ın en
yüksek noktası olan, 1014 metrelik Kékestető zirvesinin de bulunduğu Matra Dağları Bölgesi’ndeki Galyatető’ye
gittik ve hem biraz trekking yaptık, hem de buzz gibi bir havada, ilginç bir konaklama noktasında kalmış olduk.

Macaristan’da yürüyüş rotalarının çoğunda ve çıkacağınız her tepede, mutlaka sizi ağaçların üst seviyesinden
daha yüksek bir noktaya çıkaracak olan bir gözlem kulesi veya manzara seyir noktası bulunuyor. Bu kulelerin
hepsi birbirinden farklı bir mimari ile ve belli ki özenle tasarlanmış. Kimi tamamen ahşap, kimi taştan, kimi
krallar tarafından yaptırılmış, kimi kraliçelerin en sevdiği manzara noktalarına dikilmiş. (Budapeşte civarındaki
yürüyüş rotaları ve gözlem kuleleri ile ilgili daha detaylı bir yazı da yakında geliyor.)

Geçen Kasım ayının son hafta sonunda konakladığımız yer ise, gözlem kulesinin eskiden taştan yapılmış olan alt
kısmını korunarak, mimari bir dokunuşla üst kısmına betondan birkaç kat ve yüksek bir seyir terası eklenmesi ile
oluşturulmuş. Şimdi böyle “betondan kat çıkılmış” diye yazınca bize de biraz tuhaf geldi, ama başarılı bir
tasarım. Hemen yakınında bulunan ve banyolu özel oda, ortak banyolu ranzalı hostel odası, çadır kampı veya
tamamen kiralayabileceğiniz ev gibi konaklama seçenekleri de sunan tesis (Galyatető Turism Center), bu
kuledeki konaklama kısmını da işletiyor. Konaklamayacaksanız da, 200 Forint karşılığında kulenin en tepesine
çıkıp manzarayı izleyebiliyorsunuz.

Macaristan’ın en uzun ve Avrupa’nın 1938’de tanınan ilk uzun mesafe yürüyüş yolu olan “Kék Túra”nın (Mavi
Tur) bir rotası buradan da geçiyor; bu şekilde isimlendirilmesinin nedeni de ülkenin en yüksek yerlerinden
geçtiği için „göğe yakın” bir rota olması, çünkü coğrafya derslerinden de hatırlayacağınız üzere ülkenin çok
büyük bir kısmı ova… Bu sene National Geographic dergisinin „2020 yılında ziyaret edilecek yerler” listesine de
aldığı Kék Túra, Macaristan’ın kuzeyini baştan başa geçiyor, toplam uzunluğu 1160 kilometre. Sonrasında
ülkenin ovalarından geçen güneydoğu rotası ve güney-batı rotaları da eklenerek, Macaristan’ın çevresini
tamamen dönen toplam 2500 kilometrelik bir yürüyüş güzergahı oluşturulmuş.

Rotanın, tıpkı İspanya’daki „el Camino del Santiago” gibi bir defteri var; geçtiğiniz yerlerde bu defteri mühürleyerek, tüm rotayı tamamladığınız zaman web sitesindeki listede yerinizi alabilirsiniz. Biz de Galyatető’ye geldiğimizde hemen birer tane defter edindik ve yaptığımız kısa yürüyüş sonrası ilk mühürlerimizi defterlerimize bastık. 1160 kilometrelik
yürüyüş kaç yılda biter bilmiyoruz, ama başlamak bitirmenin yarısıymış gibi hissetmiyoruz şimdilik. =) Bu arada,
rotayı tamamlamak için herhangi bir süre sınırı bulunmuyor. Rota boyunca mavi-beyaz işaretlemeleri takip
etmeniz gerekiyor, ancak tabela sayısı da oldukça iyi. Basacağınız mühürler ise bazen bir ağaca, bazen bir direğe
veya bir köy meydanına koyulmuş olabiliyor. Defterinizden dikkatli takip ederseniz veya etraftaki yürüyüşçülere
sorarsanız mührü bulamamanız imkansız. Mührün yanında her zaman ıstampa ve mürekkep bulunmuyor, bu
nedenle yanınızda taşımanız tavsiye ediliyor.

Kék Túra boyunca dilerseniz çadırınızı yanınızda taşıyarak kamplarda, dilerseniz köylerdeki pansiyon veya küçük
otellerde konaklayabilirsiniz. Bizim konaklamamıza dönecek olursak, farklı bir deneyim yaşamak isteyenler için
tavsiye etmesine ediyoruz, ama hangi mevsimde bunu yapacağınıza dikkat edin. =) Yerde birkaç gün önce
yağmış kar varken ve gece dışarısı -7 derece iken, ısıtması olmayan kulenin içinde hava -2 dereceye kadar
düşebiliyor. Daha önce de bu hava sıcaklığında çadırda kalmış ve şu anda kullanmakta olduğumuz mat ve tulum
gibi ekipmanları kullamıştık. Ancak nedense bu sefer üşüdük. =) Kulede prizler varmış, bilsek ufak bir elektrikli
ısıtıcı getirirdik. Bu arada kulede tuvalet yok, önce 4 kat kadar merdiven inip, sonra da bahsettiğimiz tesise
kadar olan 500 metre kadar yolu yürümeniz gerekiyor. Tesisin tuvaletini gece boyunca kullanabiliyorsunuz,
restoran kısmı ise gece 22.00’a kadar açık. Kamp kısmındaki duşlar da kulede kalanların kullanımına açık.
Bu yazı Şubat 2020’de yazılmıştır.
