Dünyanın çoğu ülkesinde insanları toplu taşımaya yönlendirmek, bisikletli ve yaya ulaşımı teşvik etmek ve insanları motorlu taşıtlarından bir günlük de olsa vazgeçirmek için her yıl “arabasız gün” etkinlikleri yapılıyor. Bu sene 22 Eylül’de gerçekleşecek olan “ Dünya Arabasız Günü (World Car-Free Day)”nde pek çok ülkede veya kentte hiçbir motorlu taşıt trafiğe çıkmayacak.
Bu fikre paralel olarak, 22 Nisan 2018’de Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de çok büyük katılımlı bir bisiklet günü etkinliği düzenlendi. Arabasız günde olduğu gibi araç trafiği tamamen durmasa da, bisiklet gününde Budapeşte’de pek çok yol trafiğe kapandı ve yalnızca bisikletlilerin kullanımına sunuldu. Her sene 22 Nisan tarihinde aynı zamanda “Dünya Günü” de kutlanıyor. Dünya Günü, çevre kirliliğine ve çevresel tehditlere dikkat çekmek için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir gün.
Her sene artan bir katılımla gerçekleşen “I Bike Budapest”, Macar Bisikletliler Kulübü tarafından organize ediliyor ve amacı “Budapeşte’nin daha güzel bir yer haline getirilmesi” olarak belirtiliyor. Çünkü “bisikletin kendilerini taşıdığını zanneden dünyanın en hayalperest insanları (*)”, bir kentte yalnızca araç trafiğinin azaltılması ile bile oranın daha yaşanabilir hale geleceğinin farkında. Yıllarca İstanbul trafiğinde hesaplamak bile istemeyeceğimiz kadar çok saat kaybetmiş olan bizler için bunları duymak aslında oldukça şaşırtıcı. Çünkü Budapeşte’ye taşındığımızdan beri şehir içinde “ah arabamız olsa” dediğimiz bir an bile olmadı; toplu taşıma ile şehrin her noktasına kolayca aktarmalar yaparak ulaşmak mümkün. Şehir düz bir topoğrafyaya sahip olduğu için bisikletle ulaşım da çok kolay ve çoğu yerde ayrılmış veya toplu taşıma araçları ile ortak kullanılan bisiklet yolları var. Fakat Budapeşteli bisikletlilerin amacı, böyle etkinliklerin de sayesinde ne kadar çok kişinin bisiklet ile şehir içi ulaşım gerçekleştirdiğini göstermek. Böylece mevcutta var olan bisiklet yollarının geliştirilmesini ve uzatılmasını, yeni yapılan yollarda bisiklet yolu düşünülmeden planlama yapılmamasını, yenilenen yollara bisiklet şeridi eklenmesini sağlamak.
Biz bu sene hevesle beklediğimiz bu etkinliğe ilk defa katıldık. Hayatımızda gördüğümüz toplam bisikletliden fazlasını tek günde görmüş olduk: etkinliğe 25.000 bisikletlinin katıldığı açıklandı. Kimi sepetine köpeğini oturtmuş, kimi çocuk oturağına yavrusunu; kimi tandemi ile, kimi tek tekerlekli bisikleti ile yola düşmüştü. Çocuklarını römorkla taşıyan da vardı, ufacık tekerlekli bisikletlerinin pedallarını hızlı hızlı çeviren çocuklar da, nefese nefese bile kalmadan 20 kilometrelik parkuru tamamlayan ak saçlı teyzeler de… Etkinlikte çok yüksek sayıda gönüllü organizatör, her şeyin yolunda gitmesi için parkur boyunca görev yaptı. Pek çok bisiklet kiralama firması o gün kiralama ücreti almayacağını önceden açıklamıştı. Bisikletli kargo firmaları da değişik bisikletleri ile etkinliğe katılım gösterdiler.
Buda tarafından başlayan etkinlikte, önce Erzsébet Köprüsü’nden Peşte tarafında geçilerek Tuna boyundan kuzey yönüne devam edildi. Parlamento binasının önünden geçildi ve Árpád Köprüsü’nden Tuna’nın ortasındaki Margit Adası’na inildi. Adanın diğer ucundaki Margit Köprüsü’nden Buda tarafına geçilerek, Avrupa’nın en güzel parlamento binasına bu kez de karşıdan bakıldı. Yine Tuna kenarından devam edilerek, normalde bisiklet geçişine kapalı olan Clark Adam Tüneli’ne dönüldü ve yakın zamanda restorasyona girecek olan Lánchid (Zincirli Köprü) üzerinden tekrar Tuna aşıldı (Bu köprünün restorasyonu sırasında üzerine bisiklet şeridi eklenmesi Macar Bisikletliler Kulübü’nün talepleri arasında..). Şehrin kalbi olan Deák Ferenc Meydanı’ndan devam edilerek, Kahramanlar Meydanı’na kadar dümdüz uzanan Andrássy Caddesi boyunca pedallandı. 20 kilometrelik parkur, Budapeşte’nin en büyük şehir parkı olan Városliget’te sona erdi. Biz parka vardığımızda yapılan anonslardan duyduğumuz kadarı ile konvoyun sonu henüz Margit Adası’nda idi. Son bisikletliler de parka vardığında, startın üzerinden 3 saatten fazla zaman geçmişti. Kurulan sahneden yayılan müzik eşliğinde herkes çimlere yayılarak dinlendi ve klasik “Critical Mass” hareketi olarak bisikletlerin havaya kaldırılmasından sonra herkes yavaş yavaş evine doğru pedallamaya başladı…
* Bisiklete binen insan, dünyanın en hayalperest insanıdır. Çünkü bisikletin kendisini taşıdığını zanneder. – Bernard Shaw